Showing posts with label abdullah ocalan. Show all posts
Showing posts with label abdullah ocalan. Show all posts

Thursday, December 18, 2014

Bir futbol yazisi

Ortadogudaki sinirlari BOP cercevesinde duzenleme, Israil etrafindakileri etkisiz hale getirme, Iran’in onunu acma ve Sunni Cemaatleri tasfiye etme hedeflerinde BOP Spor’un yeni sezon kadrosunu acikliyoruz.


  1. H. Karaman
    “Karaman’in koyunu sonra cikar oyunu” deyiminin kendisine cok yakistigi sag gosterip sol gostermesiyle meshur Karaman hoca, zor zamanlarda uydurabildigi yaratici fetvalariyla takimini kritik anlarda gol yemekten kurtarmasiyla meshur oldu. Kendisi hem savunmanin/savusturmanin belkemigi, hem de fetvalariyla geriden oyun kurucusu.
  2. A. Dilipak
    Yillarin eskitemedigi sag bek Dilipak, ilerleyen yasin(dan utanmadan)a ragmen sahanin her tarafina kosup gerektiginde sol kanada destek veren, ama sag kanattan yaptigi sinsi ataklariyla hem forvete hem de ortasahaya katkida bulunan gercek bir profesyonel. Sol bek Perincek ile dostluklari cok geriye dayanan Dilipak, uzun dili sayesinde rakip takimi kandirabilme yetenegine de sahip.
  3. L. Erdogan
    BOP Spor’un devsirme oyuncularindan L. Erdogan, defansin en zayif oyuncularindan olmasina ragmen rakibi iyi tanimasi, yalan soylemedeki bitmez tukenmez enerjisi ve kendi iddiasina gore uc harflilerle olan ozel iliskisi sayesinde savunmada kendine yer buldu. Takim kaptani ile sadece soyadini degil, bitmez hirs ve haset karakterini paylasmasiyla biliniyor.
  4. K. Ozdemir
    KOZ lakapli savunmaci, ayni zamanda takimin gizli oyun kurucusu. Ezeli rakipteyken onune gecemedigi gece hayati yuzunden takimdan kovulan KOZ, BOP Spor’in rakip oyunculari ve teknik direktorun taktiklerini cok yakindan bildigi gerekcesiyle yaptigi bir diger transfer. 6 numarali defansif ortasaha Fidan ile onceleri iyi bir ikili olusturan KOZ, isini sessiz ve derinden yapan bir profesyonel. Ayni zamanda menajeri olan babasi Said Ozdemir’in medyada cok yeralmasi ve hakkinda ortada dolasan “beyninde ur var, kanser olmus” gibi sakatlik soylentilerini siddetle reddeden KOZ’un ileride ne tur performans gosterecegi merakla bekleniyor.
  5. D. Perincek
    Uzun suredir sahalarda gozukmeyen yillarin eskitemedigi yirtici sol bek Perincek, rehabilitasyondan ciktiginda "Cemaatin kökünü kazıyacağız! " aciklamasiyla sahalara verdigi aranin kendisini ne kadar motive ettigini gostermisti. Takimin en sadik oyuncularindan "fabrikator" lakapli oyuncu, gerektiginde degisik kanatlarda oynayayip rakibin akilni celebilen, adrese teslim ihbar paslari ve muhtesem manevra kabiliyeti ile biliniyor. Yillarca degisik takimlarda degisik milletten hocalarla calistigi icin, zengin yabanci dil yetenegiyle takimin yabanci oyuncu ve malzemecileriyle koordinasyonunu da Perincek sagliyor.
  6. H. Fidan
    Iranli Ön libero Fidan, defansın önünde görev alarak rakibin hücum varyasyonlarına önde basma, pozisyon bozma görevini üstleniyor. Kaptan Tiran’in hucum varyasyonlarini arkadan destekleyen Fidan, ayni zamanda teknik direktor B.Atalay ile takim arasindaki en onemli kopru.
  7. APO
    7 numarali oyuncu bir nevi takimin “Beckham”i. Her ne kadar hata yapsa, yakalansa, elestirilse de vazgecilmez, medyatik, ve akilli retorik ataklariyla kaptan Tiran’in en yakin destekcisi. Her ne kadar medyaya mutevazi ve mulayim mesajlar verse de kendi takiminin kaptani olma istegi herkesce biliniyor. Apo ayni zamanda yabanci kluplerin de gozde transfer hedeflerinden.
  8. E. Ala
    Kameralarin onunde konusmayi becerememesi ve oyun zekasindan mahrumluguyla elestirilen Ala, yine de Tiran’in en buyuk yardimcilarindan. “Kapiyi kirin alin, gerekirse kanun cikartiriz” ekolunden gelen Ala, bu yetenegi ile stratejik ve operasyonel bir onem arzediyor.
  9. H. Gulerce
    BOP Spor’un bir diger yeni transferi Gulerce, zayif fizigi ve yetenegine ragmen, rakip defansi iyi bildigi gerekcesiyle takima girdi. Ankara Golbasi’nda imara acik arsa karsiligi transfer olan kisa boylu oyuncunun ilk maclardaki salvolari gayet yuksek perdeden olsa da henuz gol sevinci yasamis degil. Ezeli rakipten transfer oldugu icin Ergenekoncu ve Islamci taraftarlarin en ufak hatada kendisine hain gozuyle bakacaklari muhtemel.
  10. Tiran (Kaptan)
    Gençlik yıllarında amatör futbolcu, ilerleyen yaslarinda ise BOP takimi icin profesyonel oyun kurucu olan Tiran, her ne kadar gosteri maclarinda ayağına top değdiği anda önünde cümle savunma Kızıldeniz gibi ikiye ayrılsa da gercek maclarda rakipler, parayla satin alinan yandaslar gibi oynamadigi icin cok basarili bir performans gosteremiyor. BOP takimindaki ilk yillarinda sag gosterip soldan gecmesi, rakipleri her turlu usta ayak oyunlariyla ekarte edebilmesi, kimselere caktirmadan sag ve sol kanat ile ustaca paslasabilmesi ile takimini bugunlere tasiyabilen Tiran, performansin azaldigi su son zamanlarda şike, rakip taraftarilari tahrik edici hareketler, hakem aldatici hareketler, hakemleri tehdit, gerekirse macin iptali gibi cesitli yontemler dahil her maci almak icin oynayan, kaybetmeye hatta hic birseye tahammulu olmayan, son zamanlarda hirs ve ofkesi oyun zekasi ve yeteneginin onune gecen, taraftar, yandas ve takim arkadaslarinin “usta” ve “reis” lakabini taktiklari, Avrupa’da ise “diktator” olarak alinan ilginc ama kariyerinin sonuna yaklasan bir oyuncu.
  11. D. Yarsuvat
    BOP spor'un yeni forveti Yarsuvat, takim kaptani Tiran ile Balyoz davasinda beraber oynamisligi var. Daha onceki forvetlerin dusuk performanslari uzerine takima dahil edilen Yarsuvat, takim kaptani'nin kestigi vergi cezasini Balyoz'daki performansini Sunni Cemaatlere karsi mucadelede de gostermeye calisarak odemek isteyecek.

Yedekler

13. A. Gul
Takimin eski oyun kurucularindan Gul, her ne kadar jubile yapmayi koymussa da, zor zamanlarda rakibi yumusatip takimin imajini kurtarmak icin sahalara inebilir.

14. A. Davutoglu
Etkisiz oldugu icin yedege alinan basarisiz oyuncu, ilk 11’e girebilmek icin cok calisiyor.

15. B. Arinc
Takim kaptani olmayacagi ortaya cikinca jubile karari alan emektar oyuncu Arinc, yine de icindeki umut kirintisi ile yedek klubesinde sabirla bekliyor.

16. S. Tayyar
Ergenekon maclarindaki basarili ataklari ile meshur olan Tayyar, Helin Avsar ile kelepceli pozlari ve “48 saatte aliriz“ palavralarina ragmen ilk 11’e alinmayan bir baska fiyasko. Arinc gibi o da umut kirintisi ile kenarda oturuyor.

17. A.Babacan
Kendisine verilen gorevlerdeki basarisligi nedeniyle yedek klubesine cekilen Babacan, disaridan gelen tekliflere bakiyor.

B. Atalay (Teknik direktor)
BOP Spor’un tecrubeli teknik direktoru B. Atalay, milyarlarca dolar butceye ragmen kurdugu takimin basarisizligindan dolayi klup sahiplerine karsi mahcup. Yakinda yeni transferler veya tak tik degisikliklerine gidebilir. Eger sampiyonlugu kacirirlarsa futbolu birakip Iran’daki ciftligine donecektir.

"Takimda neden 12 numara yok?" sorusuna spor uzmanlar "12 numara halki temsil eder, ama bu BOP ekibinde halk yok" diye gorus bildirdiler.

Thursday, January 30, 2014

PKK ve Hizmet

"PKK kime hizmet ediyor" sorusu, artik gecerliligini kaybetmis bir soru.

Oncelikle Kurtlere hizmet etmedigi kesin.

Orgut icindeki degisik fraksiyonlarin degisik ulkeler tarafindan degisik zamanlarda konjokture gore desteklendigi malum. Soguk savas doneminde Sovyetler ve uydulari (Bulgaristan ve Ermenistan), Yunanistan, sonra sirasiyla, Orta ve bati Avrupa ukeleri (Ingiltere, Almanya, Avusturya, Belcika vs), 90'lara girerken ve 90'lardan itibaren guney komsularimiz (Irak, Iran, Suriye), Irak'in isgaliyle birlikte Israil ve ABD'nin kucagina oturan "yedi kocali hurmuz" gibi bir orgut.



Bolgede gorev yapan asker/polis/memur vatandaslarca bilinen, Ergenekon davalari sonrasinda daha da netlesip kamoyunca kabul edilen bir baska iliski ise MIT ile PKK'nin derin iliskisi. PKK'yi kuran, liderini bulan, lider kadroyu olusturan, PKK'ye karsi Askeri operasyon ve APO'ya karsi suikastlari onceden haber veren, PKK'nin partilesmesi ile TBMM'ye katilmasina katkida bulunan, KCK sebekesi ile PKK'nin guneydoguda vergi toplama, yargi ve yurutme altyapisi kurarak paralel bir devlet haline gelmesini saglayan da Milli(!) Istihbarat Teskilati.

Tabi bu kadar paydasin PKK'yi Kurt dili ve halkinin ozgurlugu veya insan haklari icin destekledigine, butce yonetiminden az cok anlayan kimsenin inanmaz. Bunu Turkiye dusmanligi ile de izah edemezsiniz, zira hic bir ulke 100'lerce milyar dolar kumulatif masrafi olan bir isin icine tek ulke icin girmez. O zaman isin icinde cok daha buyuk bir hesap var, ve PKK bu buyuk hesabin icinde bir enstruman.



Birkac yil geriye gidelim; 2006 basinda, İsrail Disisleri Bakani, ülkesinin Türkiye’yle iliskileri icin “mükemmel” ifadesini kullaniyordu. Bundan 3 yil sonra ise 2009'daki yerel secimlerden 2 ay once Erdogan'in meshur Davos cikisi gundeme geldi. Erdogan, olaydan sonra "benim tepkim Israil'e degil, toplantiyi yoneten moderatoredir" dese de planlandigi gibi bu olay Turk ve Musluman kamoyu tarafindan "Israil'e posta koymak" olarak algilandi ve yerel secimler oncesi Erdogan'in elini guclendirdi. Akabinde gelisen “alcak koltuk hadisesi” ve Mavi Marmara olaylari ile Turkiye, Israil ile iliskilerini gorunurde durdurdu.


Bu olaylarin arasinda cok onemli bir terror saldirisi gerceklesti. PKK, Iskenderundaki Turk Donanmasi’na roket saldirisinda bulundu. PKK tarihi boyunca Turk Deniz Kuvvetlerine saldirida bulunmamisti. Sonra yapilan tahkikatte saldiriyi organize eden PKK tim sefi Kenan Yıldızbakan’in aslinda MOSSAD ajani oldugu ortaya cikti. (http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AbdulkadirSelvi/pkkda-israilin-tim-sefi/30965 )

Davos ve Mavi Marmara hadiseleri, Turkiye’nin Ortadogu'da prestjinin tavan yapmasina yariyor gibi gozukse de, Suriye ve Misir fiyaskolari sonrasi hem bu prestij kayboldu hem de Türkiye Misir ve Suriye’de en fazla kaybeden taraf oldu.

Bu gelismelerin ise Israil'e hic bir zarari olmadi. Bati kamoyunda, Erdogan'in cikisi Turkiye’nin “ortadogu ulkesi” imajini pekistirirken, basbakanin tepkisi bati medyasi tarafindan gayet kaba bir davranis olarak yorumlandi, Her ne kadar uluslarasi sularda sehid edilen vatandaslarimizin yasadiklari uzucu gorulse de, gerek IHH’nin sicili, gerekse algida bati seciciligi neticesinde Mavi Marmara meslesinde Israil cok suclanmadi.
Israil, diplomatic kriza ragmen, Turkiye ile ticarette kazanmaya devam etti. Gorunurde Israil’e ambargo koyan Erdogan hukumeti sirasinda aralarinda Erdogan’in oglunun da bulundugu pek cok isadami Israil ile ticari iliskileri hizlandirdilar.

Ayrıca,Israil bu krizi firsat bilerek tarihi sorunlu komsularimiz olan Yunanistan, Romanya ve Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle yakın ilişkilere girdi. Yunanistan ve Romanya ile askeri anlasmalar ve us kazanimi saglanirken, eskiden Filistin ile muttefik olan, hatta Filistin Kurtlusu Orgutune us gorevi goren Guney Kibris ile Israil, Dogu Akdeniz’de petrol aramaya başladı.

Erdogan hukumeti, Gazze’ye ikinci bir filonun gonderilecegi, bu filoda Erdogan’in olacagi, bu filoyu Turk Donanmasinin koruyacagi, Dogu Akdeniz’de Guney Kibris ile yapilan faaliyetlerin cezasini donanmanin verecegi gibi tehdit ve sozlerine ragmen hic bir harekette bulunmayinca Turkiye, Mavi Marmara ve sonrasinda hiçbir şey kazanamadigi gibi, tam tersine, devamli kaybetti ve bolgede sozu ciddiye alinmaz ulke konumuna dustu. Iskenderun saldirisiyla da Israil, Turk Donanmasina guclu bir mesaj verdi.


Bu olaylardan bir muddet once ise Turkiye Cumhuriyeti ile PKK, Norvec’in baskenti Oslo’da Ingilterenin himayesi ve garantorlugunde resmi gorusmeler basladi. Daha sonra sadece belli kisimlari basina sizdirilan bu gorusmelerde koskoca MIT baskani H. Fidan,masada oturdugu alt seviye PKK liderleri utanilacak bir sekilde karsisinda kendini ispatlama cabasinda, PKK’nin icini ferahlatan her tavizi verdi. Guneydogu’da dersanelerin ve Hizmet hareketinin faaliyetlerinin durdurulmasi da dahil bir suru soz verildi. Bu sozlerin karsiliginda da TC’yi avutmak icin, Ingiltere ve PKK, bolgede yeni bir Kurt federatif devletinin kurulmasi ve devletin Turkiye’ye bagli olmasini onerdiler.


AKP - MIT – Imrali gorusmeleri sonucunda, Marksist(!) ve Atesit (!) Abdullah Ocalan’in DTP uzerinden yayinladigi “Kurtler,ve Turkler, Islam kardesligi icinde bir birlikte yasamalilar” mesajina bu baglamda bakmak lazimdir.( http://dersimnews.com/manset/gundem/siyaset/ocalanin-mektubundan-islam-kardesligi-cikti.html )

Ayrica uluslarasi medyada pekce yer alan "Turkiye'nin Neo-Osmanli politikasi" yaygarasi da bu projeden kaynaklidir.
Yani, Turkiye’nin guneydogusu, Irak’in kuzeyi ve Kuzey Irak’tan Suriye icinde denize kadar uzanacak bir koridor ve Iran’dan dahil edilecek topraklar bu federatif yapinin temelini olusturacakti. Turkiye’ye “honey trap” olarak sunulan bu projenin aslinda ise Kuzey Irak’ta Israil ile muttefik, Iran ve Turkiye’deki belirli guc odaklarinca desteklenecek bir Kurt devleti kurmakti. .( Bkz: http://www.mynet.com/haber/guncel/yazicioglu-kuzey-irakta-musevi-kurt-devleti-isteniyor-329241-1 )

BBP taraflarindan gelen soylentilere gore Muhsin Yazicioglu, bu oyunu ogrendi ve bu oyunu bozacagini gerekirse bunun icin sokaga inecegini Cumhurbaskanina ve Basbakana iletti ve projenin Turkiye ayagina mesaj gecildi ( Bkz:  http://www.bbp.org.tr/muhsinyazicioglu/konusma_oku.php?id=49 )

Oslo gorusmelerinden 4 ay once Muhsin Yazicioglu Ingiltere’de Lordlar Kamarasinin misafiri olarak konusma yapti ve bazi temaslarda bulunmustu.( http://www.zaman.com.tr/dunya_yazicioglu-lordlar-kamarasinda-batinin-islama-yaklasimini-elestirdi_684192.html  ) Yazicioglu gorusmelerinde muhataplarina 1926 Ankara Antlaşmasından ve Musul Vilayet konseyinden bahsettigi soyleniyor.

1926 Ankara Anlasmasi ile Musul ve civarindaki İmadiye, Zaho, Duhuk, Akra, Sincar, Zibar, Kerkük, Revanduz, Köysancak, Raniye, Erbil ve Salahiye kentleri Musul vilayeti ismi altinda bagimsizlik kazaniyor, ve Musul vilayeti konseyinin, Musul’un nereye baglanacagina karar vereceginde karar aliniyordu. 2007 yilinda Musul Konseyi yoneticileri Turkiye’ye gelip, Turkiye Kabul ederse konsey karariyla Musul Vilayetini Turkiye’ye baglayacaklarini belirtmislerdi. ( Bkz: http://www.yeniaktuel.com.tr/dun103,122@2100.html )

Bu gelismelerden sonra Yazicioglu Irak’ta bulunan Türkmen ve Sünni Kürt grupların liderleriyle bir dizi görüşmeler ve anlasmalar yapti.( http://arsiv.takvim.com.tr/2008/10/13/gnb107.html ) Musul’daki asiretler ile anlasmalar yapan Yazicioglu’nun faaliyetleri bolgedeki Israil ve İngiliz istihbarat görevlilerini telaslandird. Bunun uzerine Ingiliz ve Israilli istihbaratcilar Yazicioglu ile gorusen Kurt ve Turkmen asiretlerden bazılarının çocuklarını kaçırıp, bölgede yapılacak çalışmalar için şantaj unsuru olarak kullandillar. Çocukları kaçırılan Kurt ve Turkmen kanaat onderleri Türkiye’ye gelerek merhum Muhsin Yazıcıoğlu’ndan yardım talebinde bulundular.( http://www.zaman.com.tr/politika_yazicioglu-icin-kuzey-iraktan-gelen-kurt-lider-bizim-derdimizi-dert-edinmisti_833150.html )

Tabi ki Oslo’da gorusulen bu planın uygulanması için Türkiye’deki Milli direnç noktalarının bertaraf edilmesi gerekiyordu.

Defalarca suikast girisiminde bulunduklari Yazıcıoğlu’nu saibeli bir helicopter kazasi sonucu sehid ettiler.

Kuzey Irak’taki Turkmen hareketine silahli egitim veren Yusuf Ziya Arpacik gibi isimler “Basbakanin Diyarbakir mitinginde kan dokecek” bahanesiyle tutuklandi.(http://www.sabah.com.tr/Gundem/2011/06/04/11-mhpli-tutuklandi)

Izlenen ayrılıkçı Kürt politikasına destek vermeyen Deniz Baykal kaset operasyonu ile siyaseten mevta haline getirildi.

MHP ise kaset operasyonları ile abluka altına alındı.

MIT’in himayesinde Suriye’de Selefi gruplar Suriye halkini bastirarak PKK ve PYD’ye alan actilar. 
Gectigimiz hafta Kuzey Suriye’de Kurt ozerk bolgesi kuruldu. Su aralar kendi paralarini basmakla mesguller.

Yine Oslo ve İmralı mutabakatına sıcak bakmayan Hizmet hareketinin buna refleksi, Emniyet Istihbarat uzerinden KCK operasyonları oldu ve neticesinde Oslo sureci’ne balta vuruldu.Hizmet hareketinin güneydoğudaki yurtlar, okuma odalari, dershane ve evleri ile KCK’nın belediyeler üzerinden yürüttüğü dershane modelini sekteye uğratması süreci yine engellemeye başladı.

Bu yüzden dershanelerin kapatılması kesin çözüm olarak görüldü.

Bugün APO’nun PKK, KCK, BDP, HDP sözcülerinin cemaat hakkında söylemleri ile AKP sözcülerinin açıklamalarının birebir aynı olmasının sebebi de budur.

Baykal ve MHP kasetlerini ortaya cikanlarin hala bulunamamasi. Aksine o kadar delil varken, Yazicioglu suikastinin hala aydinlatilmamis olmasi, bu olaylarda Erdogan hukumetinin sorumlulugunu gosteriyor.
Buyuk resme tekrar bakarsak soyle bir onerimde bulunabiliriz.
  1. MGK Milli Siyaset Belgesinden Yunanistan ve Kibris’in dusman ulkeler listesinden cikarilmasiyla (http://samanyoluhaber.com/gundem/Kirmizi-kitapta-dis-politika-ayari-/445668/  )Turk Deniz Kuvvetlerinin Ege ve Akdeniz’deki harcamalarina kesik geldi.
  2. Davos cikisi ile Mavi Marmara operasyonunun onu acildi
  3. Mavi Marmara olayi ile normal sartlarda gerceklesmeyecek Israil ile Guney Kibris’in ittifakinin onu acildi
  4. Iskenderun saldirisi ve Guney Kibris anlasmalari ile Israil, Dogu Akdeniz’in en guclu deniz gucu oldu (Hava Kuvvetlerine bagli F4 ucaginin Akdeniz uzerinde vurulmasi ve devletimizin suriye’yi sucladigi halde hicbir karsilik vermemesine bir de bu acidan bakabiliriz)
  5. Dogu Akdeniz’i tamamen domine eden Israil’e, yine topraklari Iran’dan Akdeniz’e kadar uzanan Kurdistan isimli bir Israil muttefiki devletcik kurulmasi icin dugmeye basildi.
  6. Kurdistan devletciginin Suriye kismi kuruldu, Irak kismi hazir, sirada Turkiye kismi var. Projenin Turkiye kismini da yuruten KCK orgutlenmesi!
Buraya nokta koyalim. KCK, PKK’nin sehir orgutlenmesi. Artik, KCK operasyonlarinin cogunun MIT tarafindan bilindigi ama MIT’in KCK ile olan karmasik iliskisinden dolayi gerekli onlem alinamadigi ve hatta bu eylemlere goz yumuldugu soyleniyor. KCK – MIT iliskisinin ornekleri:
  1. Diyarbakır'da sırtında bomba yüklü olarak emniyete girmeye çalışırken yakalanan PKK'lının MİT elemanı çıkması.
  2. İstanbul'da belediye otobüsüne molotofkokteyli atıp yakalanan KCK üyesinin MİT elemanı çıkması. Molotoflama eylemlerinden birinde Serap Eser isimli genç bir kız hayatını kaybetmişti.
  3. Van'da PKK kırsalı için eleman toplayıp dağa gönderen ve 20 kişinin örgüte katılmasını sağlayan KCK'lının MİT elemanı çıkması.
  4. İstanbul'da Emniyet Amiri Semih Balaban'ın şehit düştüğü Devrimci Karargâh operasyonunda ölü ele geçirilen Orhan Yılmazkaya'nın Kandil'e geçişini sağlayan kişinin MİT'le bağlantısı.
  5. Mersin'de onlarca eylemin tertipleyicisi olan ve pek çok terör eylemine karışan KCK sorumlusunun MİT elemanı çıkması.
  6. MİT'in Öcalan-Kandil arası haber (talimat) taşıması sonrasında yapılan eylemlerde şehit olan onlarca asker ve polisimiz...(http://www.bugun.com.tr/basbakan-ve-mitin-gunah-galerisi-yazisi-933843  )

Yani projenin Turkiye ayagini yoneten MIT, MIT’in basinda Besir Atalay’in tavsiyesiyle atanan, Iran’ci kimligi ile bilinen Hakan Fidan var. Hakan Fidan, KCK operasyonlari ve Muhsin Yazicioglu suikastindan beri ozel bir yasa ile korunuyor.(http://www.haberturk.com/polemik/haber/715018-hakan-fidan-teklifi-en-gec-carsamba-gunu-yasalasir )

Yani bu isin sorumluluk zinciri MIT > Hakan Fidan > Basbakan’a kadar gidiyor.

Yukarida yazdiklarimiza, MIT’in verdigi yanlis istihbarat ile katledilen Uludere’deki sivillerin trajedisini de ekleyelim. 37 sivil Kurt MIT istihbarati ile sucsuz yere katledilmis, bolgedeki Kurt kardeslerimiz ile devlet arasindaki baga bir darbe daha vurulmustu.

Simdi yukaridaki buyuk resim, projenin Turkiye ayagi, isin icindeki MIT, PKK ve Hukumet’in rolu cercevesinde baktigimizda daha net bir sonuca ulasabiliyoruz.

Yani buyuk proje onundeki butun engeller bertaraf oldu, artik sirada, projenin onunde tek engel olan Hizmet hareketi var.