Showing posts with label teror. Show all posts
Showing posts with label teror. Show all posts

Tuesday, March 22, 2016

Mart ayi dert ayi

Mart ayi cok yogun gecti. Bu ay icinde:

1- Zaman medya grubuna el konularak Turkiye bir gecede Kuzey Kore'ye donduruldu (5 Mart).
2- AKP ve Fasist'in sponsorlarindan Reza Zerrab'in patronu Babek Zencani idam cezasi aldi.(6 Mart)
3- Zerrab malvarligini satiliga cikardi.(10 Mart)
4- Bilal Erdogan, Suudi Displomatik pasaportu ile Italya'dan kacti (12 Mart)
4- Devletin butun emniyet ve istihbarat merkezlerinin burnun dibinde Ankara ve Istanbul bombalandi.(13 Mart)
5- Pedofili ve Tecavuz suclularini koruyup kollayan AKP ve Ensar vakfi, Hukumetin hakkaniyetten uzak tutumu sayesinde dunya gundemine girmeyi basardi.(21 Mart)
6- Erdogan'in "ayni bombalar Bruksel'de patlar" (18 Mart) demesinden 4 gun sonra Bruksel'de bombalar patladi.(22 Mart)
7- Reza Zerrab, 5 yillik takibin ardindan ABD'de tutuklandi.(22 Mart)
Rusya'yle girdigimiz ucak krizini hatirlayin. Rusya, saldirinin akabinde Fasit ile ISID'in organize ettigi petrol ticaretinin video kayitlarini servis etmisti.

Vurulan Rus ucaginin, Rusyanin 1980lerdeki Afganistan isgalinde kullandigi Mig29'lardan bile eski, operasyonel kapasitesi olmayan bir ucak olmasi, ucagin aslinda Rus yemi oldugu, bu bahane ile mevcut yonetime aslinda "ISID ile kacak petrol isine girip benim Petrol ticaretimden calma" mesaji verme maksatli oldugu belirginlesmisti.

Yine en sonki Ankara bombali saldirisindan sonra Putin'in Turk halkina yolladigi gayet ozenle hazirlanmis taziye mesaji da, Rusya'nin sorunun Turkiye'yle degil,"concerned parties", yani Fasist ve ailesiyle oldugunu gosteriyor.

Ismi her turlu yolsuzluk dosyasina bulasmis Zerrab'in hangi akilla ABD'ye gittigini iyi sorgulamak lazim. Turk sosyetesinin ugrak yeri Miami'de yakalanmasi anlasilir. Buyuk ihtimalle ABD istihbarati Zerrab'i tuzaga dusurdu. Yakalanmayla ilgili en onemli nokta ise FBI sozcusunun “The charges announced today should send a message to those who try to hide who are their true business partners.”. Mesajin adresi direk Fasist.

Bilal Erdogan'in Italya'dan kacmasi bir diger onemli mevzu. Rus Istihbarati GRU kaynaklarina gore  Rusya Guvenlik Konseyi Bilal Erdogan icin "oldurun" emrini vermis. Hatta bunun icin Rus istihbarat servisi GRU, Italyan istihbarati ile iliskiye gecmis. Bunun uzerine Bilal Suudi pasaportuyla kacmis. Su anda nerede oldugu ise bilinmiyor. Bu gelisme yasandigi tarihte Bilal Erdogan'in tanker ve silep satin aldigi Malta adasi/ulkesi medyasinda bu tanker/sileplerin ISID petrolunun satisi icin kullanildigi haberleri cikmasi da enteresan. Bununla beraber Bilal'in olu bulunan ABD'li ve Ingiliz bayan gazetecilere tecavuz ettigi haberleri de cesitli haber sitelerine servis edilmis.

Rusya'nin Suriye'den cekilmesi de yukaridaki 7 maddeyle birlikte dusunuldugunde ortaya soyle bir-iki sonuc cikiyor;

I - Rusya ve ABD anlasti, birlikte Erdogan ve avanelerini tasfiye edecekler.
Ii - Bununla birlikte, ISID eylemleri ve Avrupa'daki bombalamalar azalacak.
III - Erdogan ve avanelerinin ezilmesi aynen Saddam veya Kaddafi’nin tasfiye edilmesinde surecte oldugu gibi olacak. Mesela Erdogan’in ISID, Boka Haram ve diger Islamci teror orgutlerine destek veren bir diktator oldugu vurgulanacak, bu tasfiye terorizme karsi buyuk bir zafer olarak sunulacak. Hatta ABD makamlarinin Reza Zerrab iddianamesine koyduklari Reza’nin Hamaney’den aldigi referans mektubunda “Ekonomik Cihad icin bunu yapiyoruz” ifadesi de Erdogan’a yamanir. Ensar vakfi cocuk tecavuzu gibi konulari da bu kavramda degerlendirebiliriz, bati AKP ve Erdogan tayfasinin tecavuzculeri himaye etmesini, Kaddafi’nin sarayinda bulunan cinsi sapiklik videolarini kullandigi gibi bangir bangir hem de hakli olarak kullanir. Uzerine B.Erdogan’in hakkindaki tecavuz iddaalari ve buyuk ogul Burak Erdogan’in yabanci sevgilisini olum ile tehdit etmesi de tuz biber olur. Eh Ingiltere’nin elinde Fasist’in otel odasindaki goruntuleri de kullanilirsa “Kadin dusmani, Organ kacakcisi, Cocuk tecavuzcusu, ISID, El Kaide ve Boko Haram destekcisi” sifatli Fasist’in ortadan kalkmasi cok sukseli bir basari olur.

Boylelikle bir baska piyon diktator, bir baska Nasir bozuntusu, bir baska cakma Yavuz, cakma halife ile Bati, dogu akdeniz, ege ve ortadogudaki sinirlari ve nufus dengesini istedigi gibi degistirmis oluyor.

Boylelikle kuresel manada bireysel ozgurlukler, gocmenlik yasalari ve de Turkiye'deki yeni yonetim (Davutoglu) de bir nevi mesruiyet kazanmis olacak.


Allah sonumuzu hayirli etsin.

Thursday, January 15, 2015

Vizesiz geciş BOP'un kilometre taşi mi?

Gectigimiz gunler de Kutahya milletvekili İdris Bal, çok ilginç bir meseleyi meclise taşıdı.

Kutahya milletvekili, Başbakan Davutoğlu ve DB Çavuşoğlu'na yönelttiği soru önergesinde, BOP eşbaşkanının da kurulmasında aktif rol oynadığı Yeni(!) Libya'nın gectigimiz ay icinde neden ciddi sayıda TC vatandaşını sınır dışı ettiğini sordu.

İdris Bal ayrıca Libya'dan kaç kişinin Türkiye'ye giriş yaptığını, kaç kişinin geri döndüğünü de sordu.

***

Dün Zaman'da yayımlanan bir haber yine dikkat çekici idi. Ankara'daki bürosunda suikastle öldürülen Çeçenistan Fahri konsolosu Medet Önlü'nün eşi, kocasının Çeçen savaşçılarının Suriye'ye kaydırılmasına karşı çıktığını, bu yüzden de tehdit edildiğini açıkladı. Medet Önlü suikasti ilginç detaylar içeriyordu. Mesela aynı PKKlı Sakine Cansız'ın suikastında olduğu gibi, kurban katili tanıyordu. Cinayet TBMM'ye çok yakın bir mesafede işlenmişti.

***

Paristeki Charlie Hebdo dergisi suikastine katılan üçüncü şahıs dün Bulgaristan'dan Türkiye'ye (muhtemelen Suriye'ye geçecekti) geçerken yakalandı.

***
Rusların yakalayamadığı Çeçen lider Cevher Dudayevin, MIT'in kendisine temin ettiği uydu telefonunun takip kodunun CIA'ye, oradan da KGB'ye aktarılması sonucu KGB tarafından uydu güdümlü füze ile şehid edilmesi, Çeçen-Rus savaşının yönünü değiştirmiş, Çeçen bağımsızlığını kabul edip ateşkes imzalayan Rusya, tekrar saldırıya geçmiş, Dudayevin vefatının ardından doğan lider boşluğunda Çeçen direnişi içine Vahhabi/Radikal unsurlar enjekte edilip, Çeçen direnişinin prestiji ve aldığı uluslarası destek yerle yeksan edilmişti. Bu domino taşlarının başı Türkiye'den devrilmeye başlamıştı.

***

Bugün neredeyse bütün İŞİD militanlarının Irak ve Suriye'ye Türkiye üzerinden geçtiğini biliyoruz. Suriye kaynaklı haber sitelerinde de TC kimlikli pek çok kişinin ya yakalandığı ya da öldürüldüğü haberi geliyor.

El-Kaideci teroristlere ABD'nin yaptigiasiri siddet ve insanlik disi metodlar iceren muameleler teror retoriginde bir sekilde izah edilebilse de, Turkiye hukumeti veya istihbarat/guvenlik guclerinin ISID teroristlerine hapishanede Internet verdigi, pizza ismarladigi, ISID teroristlerinin hastanede tedavi gordugu haberleri kesinlikle izah edilemez. Peki ulkenin "Musluman ama Laik/demokrat" imajindan izah edilemeyecek "terorist dostu" durumuna nasil gelindi? ***

Insan ister istemeden merak ediyor:


  1. Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Bulgaristan, Irak, Iran, Libya, Suriye ve bazı Afrika ülkeleriyle vizelerin kaldırılması BOP kapsamında mı yapılmıştır?
  2. Dış politikamızda herşey çok güzel giderken birden bire bu komşularımızın hepsinde iç karışıkların veya savaşların çıkması vizesiz geçişler sonucu bu ülkelere geçen(taşıdığımız)silahlı illegal güçlerin işi midir?

    Ya da ters mantik uygulayalim, vizesiz geciş mesela Iran gibi komşu ulkelerce duşmanca niyet icinde kullanilmiş midir? Vizesiz geciş sayesinde Iranli mutaşa, hemşire, kuafor, tuccar ve turist kimligiyle ulkemize giriş yapan etki ve saha ajanlari ulkemizde kritik zamanlarda kritik projeler koparmişlar midir?
  3. BOP projesi çerçevesinde yeni İslam coğrafyası haritasının insan kaynakları, sevkiyat, mühimmat ve lojistik işleri müteahhit partisi ve lideri BOP eşbaşkanına mı ihale edilmiştir?
  4. Bekleyen bir sürü önemli mesele varken müteahhit iktidarının ülkenin baştan başını 5 şerit yollarla örmesi bir üst maddedeki lojistik ve sevkiyat ile mi alakalıdır?

    Nazi Almanyasının, etrafındaki komşularına saldırmadan önce Hitlerin ilk iş olarak Almanya'nın her tarafına geniş otobanlar yaptırdığı, bu otoban sayesinde Alman ordusunun Avusturya, Fransa ve Polonya'ya asker ikmalinin bu ülkelerin savunma kuvvetlerinin tahmininden çok çok daha kısa zamanda yapıldığı gerçeğini göz önüne alırsak, Türkiye'deki otoban inşaası ve vizesiz geçişlerin de her ne kadar taşımacılık ve ekonomik getirileri göz ardı edilemez olsalar da "cumayı emevi camisinde kılacağız" söylemi çerçevesinden bakıldığında aslında bir savaş altyapısı olabilmeleri büyük ihtimal.
  5. Ve son soru: 2013 Mayıs'ında TBMM'ye çok yakın mesafede öldürülen Çeçenistan Fahri konsolosu, Suriye'de Esad'a karşı değişik gruplarca sürdürülen savaşta iktidar destekli radikal örgütlerin mesela 2013 Nisan ayından birdenbire en güçlü silahlı grup olarak ortaya çıkan İŞİD'in diğer gruplara karşı elini güçlendirmek için, Diyarbakır emniyet müdürlüğüne iki sokak mesafede şehid edilen Gaffar Okkan cinayetindeki gibi derin devletin işi miydi?